Tıp ve Astroloji

 

Bu yazı ilk kez 2011’de İrenbe Tıp Dergisi’nde yayınlanmıştır.

 

Ne yazık ki bir şekilde vücudumuz ve gök cisimlerini bağlayan bu eşsiz sistem, gerek önyargılar, gerek suistimale açık oluşu gibi nedenlerle benzer bilimler kadar çok ilerleyememiş durumda. Konu sağlık ve astroloji olduğunda yeni bilgi neredeyse hiç yok, bildiklerimiz hep eskiye dair araştırmalar ve deneyimlerden çıkan sonuçlar. Ve ne yazık ki astroloji içerisine çok fazla hurafe dolmuş durumdadır. Kepler bu durumu şu sözlerle çok iyi ifade etmiştir : “Bebeği de kirlenmiş olan banyo suyuyla atmamaya çok dikkat etmeliyiz”.

Bir çok bilim günümüzde oldukça doğrulanabilir istatistik ve deneyler yoluyla işlerlik kazanmış, ilerlemiş ve gelişmişken, zamanımızda astroloji sağlık alanında sadece sembolizm mantığı çerçevesinde ve böylece de muğlak ön yargılara çok açık bir durumda. Astrolojinin zamanımızda büyük bir pazar payına sahip olması sayesinde bilgisayar teknolojisinin ilerlemesi, her ne kadar muğlak olanı doğrulayabilecek veya yanlışlayabilecek bilimsel analizleri uygulanabilir kılsa da; bu konudaki ilerlemelerden söz etmek ne yazık ki henüz pek mümkün değil.

 

 

Eski astrologlar ve tıp adamları tedaviyi, inorganik maddelerin ilaçlara eklenmesini teklif eden astrolog Paracelsus’a kadar bitkiler ve ameliyatla uyguluyordu. Ve tüm bunlar astroloji ile içiçeydi. Hipokrat’ın “Astroloji bilmeyen doktor olamaz.” sözü çok açık ve keskin bir şekilde uygulanıyordu.

Bitkiler kullanılırken yine Paracelsus ve Culpeper’e göre bunların doğru astrolojik zamanlarda toplanması çok önemliydi. Örneğin cinsel hastalıklara Akrep burcunun yönetiminde olan Mürver kullanılırdı. Toplanma zamanı ise elbette astrolojik olarak en uygun gökler altında gerçekleştirilirdi. Bugün bilim, derinine inemese de, belli zamanlarda her bitkinin extract maddesinin veya eser maddelerin, değişik zamanlarda değişik yoğunlukta olduğunu biliyor. Göksel cisimlerin örtülmelerinin de belli metallerde farklılaşmaya yol açtığının kanıtlanması (Kolisko etkisi. Keşfeden doktorun adı ile bilinir.), mesela; Ay-Satürn örtülmesi anında vücudumuzdaki kurşuna ne olduğu konusu da irdelenmelidir.

İLGİLİ YAZI:  Zodyak Astroloji Dergisi Yayında!

 

Başak burcunda Mars – Satürn kavuşumu sırasında metallerdeki mikroskobik değişimi kaydeden (kolisko etkisi) deneye ait fotoğraflardan biri.  Wilhelm Pelikan, The Secrets of Metals, 1973

 

Daha eski tıbbi görüşlere baktığımızda ise dört elementin ve gezegenlerin kullanıldığını görmekteyiz. Arap doktor ve astrologları genel olarak vücut ile burçların fiziksel kuvvetlerini birleştirme yoluna gitmişlerdi.

 

 

Adlarına Müneccim denilen Osmanlı Astrologları ise burçları kullanarak tarihte bilindiği kadarı ile ilk defa müzik ile tedaviyi birleştiriyorlardı. Örneğin Koç burcu Mars ve Güneş etkisi altındadır, en kolay harekete geçen, uyarıcı, enerji dolu, tutkulu, neşeli ve eğlenceli bir burçtur. Fazla uyumaktan veya daralma, stres kaynaklı baş ağrısına, yorgunluğa ve uyku haline, ayrıca felçli hastalara ruhları eğlensin ve uyarılsın diye, bu ruha en uygun olan ve Koç’a atfedilmiş neşeli Rast makamı dinletilirdi. Başka makamlarda yazılmış besteler ne kadar melankolik olsalar da Rast yapıldığında neşeli hale geldiği söylenir.

 

 

Beyni uyardığı, dengelediği de düşünüldüğünden zihinsel hastalıklara karşı da dönem boyu kullanıldı. Bu kullanımın altında ayrıca Koç’un sıcak doğası yatmaktadır. Vücutta soğuk olarak kabul edilen kemikler, beyin ve yağlar gibi organlara Koç’un sıcak havasının iyi geldiği düşünülür. Yorgunluk, melankoli, stres ve üzüntü gibi psikosomatik duygular da soğuk kabul edilirler. Örneğin Aşıklar adını da alan Uşşak makamı Balık’a atfedilerek, tam tersine soğuk tabiatı ile derin gevşeme vermesi için kullanılırdı.

İLGİLİ YAZI:  Varuna: Melek mi? Şeytan mı?

 

Günümüzde elbette astrolojinin diğer bilimlerle kıyaslarsak kısır kalması nedeniyle, tıp yada başka bir bilimle birlikte uygulayıcılığı yok. Sadece tahmin aracı olarak kullanılıyor.

Astrolojik önermelerin doğru varsayımlara dayanıp dayanmadıklarını birkaç örnekle inceleyebiliriz.

 

Örneğin Güneş astrolojide nasıl erkekleri temsil ediyorsa temel eril enerjimizi ve kalbimizi de sembolize ediyor. Dr. Rollin McCraty’nin glcoherence.org sitesinde yayınladığı istatistiklere göre jeomanyetik Güneş fırtınalarından sonra astrolojinin en az iki bin yıldır öngördüğü gibi depresyon nedeniyle hastanelere başvuran erkeklerin sayısında ve kalp hastalıklarında önemli artışlar gözlemlendi.

 

 

Astrolojide Ay, ilginç bir şekilde binlerce yıllık sembolizme göre hem atalarımızı hem de hafızayı (dolayısiyle de RNA’yı) birlikte yönetiyor. Houston Baylor Üniversitesinde farmakolog olan Prof. Georges Ungar yaptığı bir dizi deneyle türün belleğinin RNA vasıtası ile sonraki kuşaklara aktarıldığını kanıtladı. Olağanüstü bir zeka iyi bir bellek de gerektirir. Ulm Üniversitesi’ndeki bir araştırmada da zeka genlerinin çocuğa anneden geçtiği kanıtlandı.

 

 

Dünya Astrolojisinde belli bölgelerin özel sembolizmi olduğundan, salgının başladığı ayın belli olduğu büyük İstanbul salgınlarına göz attık. Ekim 1591 veba, Ekim 1970 kolera, Ocak 1812 veba, Nisan 1825 çiçek ve Eylül 1912 kolera salgını tarihlerine baktığımızda, bu beş datadan 3’ünde Jüpiter ve Satürn’ün karşı konumda olduğunu görüyoruz. Olasılıksal, tesadüfi bir dağılımda yalnızca 1 haritada bu pozisyonu görmemiz gerekirdi. Elbette 5 vaka düzgün bir istatistiksel sınama açısından oldukça azdır. Bu nedenle astrolojinin data yokluğundan kaynaklanan uygulama zorluklarını burada sıralamak yerine; İstanbul’un astrolojik haritasında Jüpiter ve Satürn’ün kayıplar ve hastaneler evinde olduğunu, salgınlar ortaya çıktığındaysa bu iki gök cisminin 2 vakada bu noktaya tekrar geldiklerini, kalan bir vakada ise tehlike evine düştüğünü söylemekle yetinelim.

İLGİLİ YAZI:  Tıpta Keşifler

 

Sembolizmi yorumlarken elbette dikkatli olmakta fayda var. Jüpiter ile Satürn karşıtlıkları salgın hastalıkları yönetmiyorlar. İstanbul içinde önemli kayıplar olabileceğini gösteriyorlar. Ne yazık ki bu ince noktalar nedeniyle, astrolojinin detaylarını bilmeyen ve sembolizmi tesadüfen yer alan noktalardan tutan kişiler tarafından yapılmış istatistikler de inandırıcı ve geliştirmeye yönelik olamadığından bu eşsiz bilim kısır kalıyor.

 

 

Hemen Rennan Pekünlü’nün çevirdiği tiyatrocu Lawrence Jerome’un Astroloji Çürütüldü adlı kitabından astrolojik sembolizmin nasıl bilinemediğine veya yanıltıcı bir şekilde kullanılabileceğine dair bir örnek vererek kapatalım.

[…]istatistiksel çalışmada Krafft, 2817 müzisyenin Güneş işaretlerini haritaya döktü ve çoğunun Boğa işareti altında olduğunu gösterdi.Mac Niece Krafft’ın bu bulduğu bu sonucun geleneksel astroloji kuramıyla ters düştüğünü gösterdi. (Boğa burcunda doğanlar müzik yeteneği ile ilişkilendirilmez.)[…]

Bu kitaptaki savda ileri sürüldüğü gibi Venüs’ün yöneticisi olduğu Boğa burcu tam olarak da sanat ve müzikle,  esas olarak da ses ile yakından ilgilidir. Medikal astrolojide boğazı ve ses tellerini yönetir. Herhangi bir kitapçıdan alacağınız alalade, ucuz bir astroloji kitabına bile bakmanız yeter çünkü temel bilgidir. Venüs ve yönetimindeki Boğa burcu 2000 yıl önce yazılmış Tetrabiblos’dan beri tam da bu konularla ilişkilendirilmiştir. Yapılan istatistiğin yüzeysel olup olmadığına (Burca göre istatistik astroloji değildir, çünkü gücüne göre biraz ilgili olsa bile meslek veya yeteneklerle Güneş’in burç işareti öğlen doğumlular hariç denk değildir.) değinmiyoruz bile.

 

 

 

Yazı ilk defa İrenbe Sağlık Dergisi’nde yayınlanmıştır, 2011

 

Devrim Dölen

3 Mart 1977 İstanbul doğumludur. Amerika’da ve Türkiye’de faliyet gösteren çeşitli astroloji ve istatistik gruplarıyla birlikte, profesyonelliğe adım atmadan 24 yılını astroloji araştırmalarına verdi. 1999 yılından itibaren bunların bazılarını hakemli dergilerde (Bilim Tarihi), bazılarını da internet aracılığıyla paylaştı. İstanbul Aydın Üniversitesi bünyesinde Türkiye’de ilk defa YÖK onaylı astroloji eğitmenliği yapmıştır. 2001 yılında ücretsiz astroloji kursu veren Türkiye’deki ilk Türkçe topluluklardan Astroloji ve Astro-Gunluk gruplarının da moderatörlerindendi. 2011 yılında ise Zodyak Astroloji Yayınevini ve bugün bir çok astrolog yetiştirmiş olan Astroloji Akademisi’ni, 2015 yılında ise astrolojimarket.com sitesini kurmuştur ve aynı yıl Astroloji Derneği'nin kurulmasına öncülük etmiştir. 2016 yılında ise Zodyak Astroloji Dergisi'ni çıkartmaya başlamıştır. Integritas tekniğinin yaratıcısıdır. Karate'de siyah kemer sahibidir. Astrolojik tablolar, tasarımlar ve diorama yapmayı, doğayı, ekoköyleri, dalmayı, aramayı, yanılmayı ve tekrar aramayı yaşam tarzı haline getirmiştir… Şimdiye kadar çıkmış olan yayınları: Astroloji Eğitimi 2 Astroloji Eğitimi 1 Arap Noktaları & Astrolojide Gösterge Denklemleri 2022 Gökyüzü Takvimi 2021 Gökyüzü Takvimi 2020 Gökyüzü Takvimi 2019 Gökyüzü Takvimi 2018 Gökyüzü Takvimi Zodyak Astroloji Dergisi Uranian Astroloji & Kozmobiyoloji Asteroid Sözlüğü (Program) Bitkiler: Astroloji & Mitoloji Temel Seviye 1: Gezegenler & Elementler Temel Seviye 2: Burçlar Temel Seviye 3: Evler Temel Seviye 4: Açılar 2015 Gökyüzü Takvimi

Bir cevap yazın

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.
3 Yılı Kapsayan Gökyüzü Takvimi Çıktı!İncelemek ve Satın Almak İçin Tıklayın