Astroloji Bilmenin Dezavantajları
Astrologlar tarafından astroloji, meteoroloji disiplinine çok benzetilir. Yarın yağmur yağma olasılığı yüksekse, şemsiyenizi yanınıza alma farkındalığını verir. Gelecek öngörüsü konu başlığı altında bir çok avantajdan bahsetmek mümkün. Mesela kötü bir olay yaşıyorsanız, bu olayın ne zaman biteceğini bilmek belli bir rahatlama sağlayacaktır. Veya çoğu kötü olaydan kaçınabilirsiniz. Basitçe; yağmur yağacağını görürseniz bir şemsiye alma fırsatı yaratır. Bir de işin pek dile getirilmeyen dezavantajlar kısmı var.
Astroloji Bilmenin Dezavantajları
Astroloji Akademisi’nde verdiğim ilk derste anlattığım bir başka konudur. Bu konunun sonunda şöyle söylerim genelde: “Tamamen bulaşmadan, kaçın kurtarın kendinizi.” İlginçtir, bana göre
korkunç dezavantajlarına rağmen şimdiye kadar kendini kaçıp kurtarabilen olmadı. Daha sonra, içine girdikten sonra, astrolojiyi aşağıda sıralayacağım sebeplerle bırakan arkadaşlar oldu. Ama
tek tük.
1. Bazen bilmek, göründüğü kadar muhteşem bir şey değildir. Özellikle pozisyonlar güçlü ve uzun süreli geliyorlarsa. Sevdiğiniz insanları, başlarına bir şey gelmemesini garanti altına almak
için 2 yıl boyunca mesela, eve kapatabilir misiniz? Normal bir insan, başına kötü bir şey geldiğinde, o kötü olayın sürdüğü kadar stres yaşar. Siz bu stresi önceden gördüğünüz için çok daha
uzun süre önceden yaşamaya başlayabilirsiniz.
2. Astroloji bilmenin getirdiği etik ikilem ve problemler göründüklerinden daha fazla sarsıntı yaratırlar. Bir kaç örnek vermek yerinde olur: Sevgilinizin sizi aldatacağını önceden öngörmek nasıl bir his olurdu? Hem işin etik boyutu da var. Bunu engellemek ister miydiniz? Diyelim ki bu olayı engellediniz. Ama engellemeseydiniz sizi aldatacağı gerçeğini ne kadar kaldırabilirsiniz? Özgür iradeye bıraktığınızda belki de yapmayacaktı? Diyelim ki engellemediniz (Bir Balık Güneş bunu tavsiye eder). Elinizde faydalı olması gereken bir bilgi var ama ne size, ne de sevgilinize bir faydası olmadı ve seçmemek de bir karardır. Çok yakın bir dostunuza, karısının onu aldattığını söyleyebilir misiniz? Ben söyleyemedim.
Veya: Diyelim ki kadınsınız ve hamilesiniz (veya eşiniz hamile). Doğacak çocuğunuzun doğum horoskobuna az da olsa etki etme şansınız var. Biliyoruz ki mükemmel bir doğum haritası hiç
olmadı ve olmayacak. Haliyle; çocuğunuzun doğum gün ve saatini belirlemeyi seçtiğinizde, ileride başına gelecek olan kötü şeylerden siz mi sorumlusunuz? Diyelim ki akışa bıraktınız ve müdahele etmemeyi seçtiniz (Bir Balık Güneş bunu tavsiye eder evet). Başına yine kötü şeyler geldiğinde, acaba keşke elinizdeki bilgiyi kullanmış ve müdahele etmiş olsa mıydınız?
Etik ikilemler benim astrolojideki en büyük sorunlarımı oluşturur. Çünkü gerçekten doğru olan şeyi, sınırlı insan zihniyle bilebilmek pek mümkün değil. Bir çoğunun doğru cevapları yok. Her
astrolog kendi etik gelişimini tamamlamak ve seçmek zorundadır. İşte bu noktada ne yazık ki gerçeklere ulaşmak zor, doğrularla idare ediyoruz.
3. Astroloji yanlış ellerde fanatizmin ve faşizmin bir aletidir. Bugün ten rengi, cinsiyet, ırk vb. kavramlar üzerinden yapılan faşizm, bence astrolojinin ne olduğunu tam olarak kavramamış
olanların elinde de nefret suçlarına alet olabiliyor. Sadece İkizler burcu doğduğu için bir insandan nefret etmekle, ten rengi farklı olarak doğduğu için nefret etmenin ne farkı var? Her İkizler için sahtekârlık, her Akrep için kötülük vs. yaftası yapıştırmakla ten rengi siyah olanlara ilkellik yaftası yapıştırmak aynı şey değil mi? Bazen ne yazık ki astrolojiyi faldan ayıran noktanın özgür irade olduğu, bir haritanın bütününün önemli olduğu veya gök cisimlerinin yaptırım gezegenleri değil, eşlikçiler olduğu unutuluyor. Eşlikçiler konusunu “İnsanları Gök Cisimleri mi Yönetiyor?” başlığında irdeledim. Bazen de birinden nefret edip, buna astrolojiyi alet edenler var. Eski bir astrolog olmadığını, başkalarından hırsızlık yaptığını öğrencilerimden birisinin ortaya çıkarttığı, kendisine astrolog diyen biri (aslında ruhçu ve karmacı), sırf benim öğrencim onun foyasını ortaya çıkarttı diye benden nefret etti ve benim Balık Merkür’üm var diye, Balık Merkür’lere hakaret ediyor (başka astrologlar tarafından dışlanan biri olduğundan, arada onların da pozisyonları hakkında konuşuyormuş). Şaka sanmış olabilirsiniz. Değil. İsmimi ondan duyarak bana eğitime gelmiş bir çok öğrencim var. Bu subjektivite başka alanlarda da var. Neyseki sayıları hayli az. Bunu ilginç bulabilirsiniz ama böyle şeyleri dualite gereği gerekli de buluyorum. Astroloji öğrenmemesi gereken kişilerin, bir sistem eleme yöntemi olduğu fikrindeyim (Bunu Satürn bölümünde okuyacaksınız). Ona gidenler gerçek bir şey öğrenmiyorlar. Herşeyin bir sebebi var.
4. Astrolojide amatörlerin başına sıkça gelen bir olay: Kendini gerçekleştiren kehanet. O kadar çok rastladığım bir olay ki. Üstelik bir kaç kere profesyonellerde bile şahit oldum. Olayın özünde -gözlemlediğim kadarıyla- astrolojiyi kader olarak görmek ve basit tahminlere kaçmak var. Başına kötü veya iyi bir şey geleceğini düşünüyor ve beklenti içinde. Gök cisimlerinin
eşlikçi olduğunu unutan astrologları çokça gördüm. Haritasında alkolizmle ilgili bir parametre var diye içtikçe içen, hayatının aşkıyla karşılaşacağını düşündüğü için bekledikçe bekleyen, orada
burada gezinen… Ne yazık ki kaderci astrologlar danışanlarını da yanlış yönlendirebiliyorlar. Böyle bir astrologdan danışmanlık alan kişi, özgür iradesi olmadığını düşünebiliyor ve hayatı boyunca iyi veya kötü olayı bekleyip duruyor… Ve hiç bir şey olmuyor. Çünkü astrolojik bir çizelge, kader değil. Elimdeki Kozmik İkizler5 bunu kanıtlıyor. Veya o tahmin oluyor. Çünkü Mohandas
Gandhi’nin gayet güzel açıkladığı bir durum var:
“Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür…
düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür…
duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür…
davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür..
alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür..
değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür…
karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür…”
Astroloji Eğitimi 1 Kitabından alıntıdır.
Astroloji Akademisi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.