Yorumun Gücü
Öğrencilerime:
Astrolojik bir konuyu (meslek, para, aşk vb. herhangi birisini) çözmek biraz incelemeyi gerektirir. Tek bir konu için en az 15-30 dakika. Belki de daha fazla. Sakin kafayı ve/veya yalnızlığı gerektirir. Dıştan etkilenmemeyi gerektirir (yanlış yönlendirilme riski). Hep aynı tekniği ve hep aynı semboliği aynı şekilde yorumlayan, tarzını hiç değiştirmeyen, yani iyi bir yorumcu olsanız bile.
Çünkü baktığınız şey basit değil komplike bir ağ. Her Başak Ay’ı aynı şeyi anlatsaydı dünya üzerinde 12 tip anne olurdu. Her zaman demiyor muyuz burçlar diye bir şey yoktur, 12 tip mi var yani? Aynı şey gezegen-burç, Aslan Güneş, Balık Mars, Yengeç Satürn vb. için de geçerli. Hem bu iyi bir şey. Çünkü ipini koparanın astrolog olmamasını sağlıyor. “Yorum gücü” en önemli şey. İstediğin tekniği bil, “yorum/tahmin gücün” yoksa veya hep aynı tarzla aynı yorumları veremiyorsan iyi bir astrolog değilsin. Bu yüzden grupta yaptığımız 5-10 dakikalık kaotik atölyelerde fazla kasmayın. Parçaları ele alıyoruz ve “hep aynı tarz”ı oturtmaya uğraşıyoruz.
“Aynı tarz ve aynı sembolik” meselesi de önemli zira bugün Güneş’e bilinç, kimlik vs. diyorsam yarın Balık Güneş’e “belirsiz vb.” dememem lazım, Güneş’le ilgili sembolikleri kullanmam gerekiyor. Bunu yapmazsak, yani astrolojiye güvenmez yada sadık kalmazsak her haritada her yerde bir şey görürüz ve sürekli burçcu, muallak yorumlar söyleriz. Astroloji: Astroloji olmaz. (Astrolojiye güvenin, kaz sürüsü gibi safsata bağıranlara kulak tıkayın, yeni bir bilgi aldığınızda deneyin, gruplarımız zaten bunun için var. Benim 27 yılım astrolojide ticaret yaparak veya bir yerden aldığımı yeni bir ambalajla diğerine satarak geçmedi. Hala da öyle geçmiyor.
Örnek: Satürn Aslan burcunda pozisyonunu atölyede işliyoruz diyelim. Öncelikle onun ciddiyetsiz (Aslan) bir yönetimi (Satürn) temsil ettiğini, ancak yaratıcı yada eğlenceli (Aslan) ortamlarda disipline olabildiğini veya sorumluluk aldığını (Satürn), otorite figürlerini (Satürn) ciddiye almadığını (Aslan) vb. söylemeliyiz. Çünkü Satürn Aslan burcunda yönettiği burcun karşısındadır yani: Kendisi gibi değildir. Ciddi bir toplantı sırasında sıkılabilir, gülebilir. Eğlenceli yada yaratıcı bulmadığı bir işe el sürmeyebilir. Eğlenceli ve yaratıcılık gerektiren işlerde ise ancak konsantre ve sabırlı olma gücü olur. Kurallara uymak yerine, kendi kurallarını yaratacaktır. Burada gördüğünüz gibi hem Satürn’ü sürgünde bir pozisyon olarak yorumladık hem de Aslan’a göre yorumladık.
Şimdi bu Satürn’e kare veya karşıt yapan bir Venüs düşünün. Venüs zevkleri temsil ettiğine göre Aslan burcundaki Satürn’ün anlattığı her şeye ters bakacak ve çelişki (karşıt, engel) veya aktif mücadele (kare) yaratacaktır. Birden ciddi ortamlarda şaka yapan bir insan gitti, bu tarz insanları sevmeyen (hatta belki onlara karşı savaş açan) birisi geldi.
Satürn komedyenlerle de ilgilidir üstelik. Şaşırdınız mı? Eğer şaşırdıysanız Satürn’ü tam olarak anlamamışsınız anlamına gelir. Satürn toplumsal yargıyı anlatır ve komedyenler çoğunlukla toplumsal meseleleri yargılayanlardır. Ne kadar çok teknik bildiğinizin hiç bir önemi yok. Eğer bir gök cismini ve burcun doğasını tam olarak idrâk etmişseniz hatta; başka bir tekniğe ihtiyacınız bile yok. Temele önem verin ve terimlerle değil, terimlerin özetlemeye çabaladığı gerçeklerle ilgilenin. Terimler sadece biz birbirimize bir şeyler aktarabilelim diye var. Komedyen kelimesi yerine onun anlatmaya çabaladığı büyük resmi görmeniz gerekiyor.
Bir başka örnek: Jüpiter Balık burcunda: Akışa bırakarak rahatlıyorum, yaşam görüşüm de bu. Şimdi bu Jüpiter’in karşısına Başak Venüs’ü koyalım: Çalışmayı seviyorum, işe yarar bir şeyler yapmayı ve düzeni seviyorum diyor Başak Venüs. Bu kişi bu iki fikir arasında bunu çözene kadar hep çelişki yada engel (karşıt) yaşayacaktır. Çalışmak istediği zaman hayalleri tarafından, rahatlamak istediği zaman da işler tarafından engellenecektir.
Tüm bu yorumları bulundukları Akademi’de gördüğümüz tekniklere göre genişletmek mümkün. Çünkü hep söylediğimiz gibi natal harita kitabın kapağı sadece. Ve bir insan, en üst paragrafta da söylediğimiz gibi Venüs Başak ise her Venüs Başak gibi olmuyor. Oralarda bir yerde tek tip insan yaratan fabrika yok.
Özetle: Atölyelerde yapılan veya soru sorulduğunda verdiğimiz cevaplar 5 dakikalık şipşaklardır, 5 dakikalık yorumdan sonra, yanılma olasılığımız haritanın komplike yorumu geldiğinde çoktur. Daha eklenecek bir dünya şey vardır. Bu iyidir bu kötüdür demek daha kolay farkındayım. Ama kolay olması onları doğru yapmıyor.
Deneyim kazandıkça olan şudur: Komplike yorum yapma yeteneğiniz gelişir, yorumlar daha az vakit alır.
Bir de şunu eklememe izin verin:
Birinize elimde haritamla gelsem ve siz “mesleğiniz astrologluk” deseniz etkilenirim. Ama hiç de bir şey öğrenmiş olmam. Ve siz bana dair olan herşeyin % 90’ını kaçırmış olursunuz -ki bugün yurtdışındaki astrologlar da dahil- nasıl yüzeysel, basmakalıp, derinliksiz yorumların havada uçuştuğunu görüyoruz. Çalışma ortamımı, motivasyonlarımı, amaçlarımı, toplumun beni nasıl gördüğünü, nasıl başarılı olabileceğimi, gizli yeteneklerimi, dikkat etmem gerekenleri, yapmam ve yapmamam gerekenleri vs. dinlemek ise paha biçilemez. Bilgi güçtür diyoruz ya… İşte güç bana astrolog olduğumu söylemek değil. Gene de “mesleğiniz astrolog” demek arada yapılması gereken bir şey tabi, mesleğimizi onore etmek, inanmayanlara göstermek için.
Son olarak: Kimsenin bilginizi küçümsemesine, sizi yanlış yönlendirmesine, bilginizi sömürmesine, izniniz olmadan haritanızı yada burcunuzu yorumlamasına izin vermeyin, cahilin cesaretine sadece gülüp geçin, gerçekten astrolojiye gönül vermiş insanları iyi seçin. Farklı tradisyonlar vardır, bunlarda karşınızdakine fanatiklik yapmayın, hepsine ihtiyacımız var. En iyilerden olduğunuzu görüyorum, okuyorum ve takip ediyorum. İyi olmak medya maymunu olmak anlamına gelmiyor, hatta çoğunlukla tam tersinden bile bahsedebiliriz (istisnalar var ve iyi astrologların medyada görünmesi hepimiz için avantaj). Sürekli gelişmek, her gün bir başka konuda derinleşebilmek anlamına geliyor, hiç durmadan.
İlgili bir başka yazı: Astroloji Öğrencisine
Not: Bu yazı ilk defa 2012 yılında Facebook öğrenci gruplarımda paylaşılmıştı.
Astroloji Akademisi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.